Yeneroğlu: “Bu gidişat Türkiye’yi yeni belirsizliklere savuracaktır, tüm milletvekilleri bir araya gelerek derhal bir çözüm bulmamız gerekiyor”

11-01-2024
Yeneroğlu: “Bu gidişat Türkiye’yi yeni belirsizliklere savuracaktır, tüm milletvekilleri bir araya gelerek derhal bir çözüm bulmamız gerekiyor”

 DEVA Partisi İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, “Meclis Başkanı’nın Meclis’in Olağanüstü Toplanması Talebini Reddetmesi” hakkında DEVA Partisi Ankara Milletvekili ve Parti Sözcüsü İdris Şahin ile birlikte basın toplantısı gerçekleştirdi.

Yargıtay’ın ikinci kez Anayasa Mahkemesi’nin kararını yok sayması ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ı tahliye etmemesini “Hukuk devletine karşı bir kalkışma” olarak niteleyen Yeneroğlu, “Bu sorun çözüme kavuşmadığı müddetçe ülkemizde Anayasa’nın ve hukuk devletinin varlığından hele de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin itibarından söz etmemiz mümkün değildir.” dedi.

“Meclis Başkanı bu yasal durumu beğenmeyebilir ama yok sayamaz”

Orwell’in “Aslında hiçbir şey yasa dışı değildi, çünkü artık yasa diye bir şey yoktu.” meşhur sözünü hatırlatan Yeneroğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Türkiye maalesef tam da bu durumu yaşıyor. Cumhurbaşkanı Anayasa’yı tanımıyor, Meclis Başkanı Anayasa’yı tanımıyor, Yargıtay Anayasa’yı tanımıyor. Bu tam bir keyfilik düzenidir. Bunun kimseye ama kimseye, meşruiyetini Anayasa’dan alan bu makamlara da faydası olmayacaktır. Bu gidişat Türkiye’yi yeni belirsizliklere savuracaktır. Bu nedenle tüm milletvekilleri olarak bir araya gelerek bu soruna derhal bir çözüm bulmamız gerekiyor.

Bildiğiniz üzere bu sorumlulukla, Meclis’te temsil edilen 8 siyasi parti olarak, Anayasa’nın 93. ve İçtüzüğün 7. maddeleri gereğince 9 Ocak’ta Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni olağanüstü toplantıya çağırdık. Ancak bu talebimiz, TBMM Başkanlığı tarafından “Meclis’in ara verme ve tatilde olduğu yönünde alınmış bir karar olmadığı ve bu süreçte meclisin hukuken çalışmalarını sürdürdüğü” gibi anlamsız ve kabul edilemez gerekçelerle reddedilmiştir. Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş’un vermiş olduğu bu kararı kabul edilemez buluyoruz. Meclis Başkanı’nın böyle bir yetkisi yoktur. Bu karar açıkça Anayasa ve İçtüzük’e aykırıdır.

Meclis’in; adı ne olursa olsun çalışmalarına ara verdiği bir dönemde ülke gündemi ne olursa olsun toplanamayacağı, ülke gündemine yön veremeyeceği gibi bir yorum yapmakta, yasama yetkisinin sürekliliği ilkesini göz ardı etmektedir. Sayın Kurtulmuş, bu kararı ile 230 milletvekilinin iradesini ve muhalefetin haklarını da görmezden gelmektedir. Temel hakları ihlal edilen bir milletvekilini ilgilendiren bir durumda dahi Meclis’in itibarını ve hukukunu savunmayı da reddetmektedir.”

“Sayın Kurtulmuş’un vermiş olduğu bu karar, hukuki dayanaktan yoksundur

Meclis’in olağan ve olağanüstü toplantılarının usul ve esasları Anayasa’nın 93. maddesi ile İçtüzük’ün 5, 6, 7 ve 54. maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlendiğini ifade eden Yeneroğlu, Meclis’in çalışmalarını ertelediği ara verme ve tatil dönemlerinde doğacak olağanüstü gereksinimlere ve ihtiyaçlara göre, Anayasa’da ve İçtüzük’te belirtilen belirli şartlarda olağanüstü toplantı yapmasının mümkün kılındığını ifade etti.

Anayasa’da ve İçtüzük’te belirtilen şartların Cumhurbaşkanı’nın, Meclis Başkanı’nın ve Parlamento’nun 120 milletvekilinin talebi olarak belirlendiğini belirten Yeneroğlu, meclis başkanı ve yürütmenin başı olan cumhurbaşkanının yanında bu yetkinin muhalefet partilerine de verildiğini, muhalefetin ülke gündemine göre olağanüstü durumlarda mecliste toplantıya çağırma hakkının Anayasa’da ve İçtüzük’te korunduğunu vurguladı.

“Meclis Başkan’ı toplantıyı en geç 7 gün içerisinde yapmakla mükelleftir”

“Bu toplantı çağrısında bulunulması halinde Meclis Başkanı’na bir takdir yetkisi tanınmamıştır; Başkan, toplantıyı en geç yedi gün içerisinde yerine getirmekle mükellef tutulmuştur. Bilindiği üzere, Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışmalarına 27 Aralık 2023 tarihinden 16 Ocak 2024 tarihine kadar ara vermiştir. Meclis Başkanı, bu durumu istediği kadar “Meclis’in toplantı yapmama kararı” aldığı şeklinde yorumlasa da sonuç değişmemektedir. Çünkü Meclis’in ara verme veya Genel Kurul’un belli günlerde toplanmamasına dair verdiği kararlar, birer Parlamento kararıdır ve bunlar, farklı kelimelerle ifade edilmiş olsa da doğurduğu hukuki sonuç itibarıyla aynı nitelikte yasama işlemleridir.

Her iki kararda da Genel Kurul’un çalışmalarını ertelemesi yani toplanmaması kararlaştırılmaktadır. Bu nedenle de her iki durumda da olağanüstü toplantının şartlarını ve şeklini düzenleyen Anayasa’nın 93’üncü maddesi ve İçtüzük’ün 7. maddesi geçerlidir.”

“Yakın geçmişte benzer bir durum yaşanmış ve Sayın Şentop bu yetkiyi kabul etmiştir”

“Bu karar, meclis teamüllerine de aykırıdır. Bunun birçok örneği vardır. Mesela benzer bir durum yakın geçmişte, 2 Ocak 2020 tarihinde yaşanmıştır. Dönemin Meclis Başkanı Sn. Şentop, Meclis’in toplanmama kararı aldığı bir dönemde Anayasa’nın 93’üncü maddesi ve İçtüzük’ün 7. maddesine dayanarak Genel Kurul’u toplantıya çağırmış, alınan kararla Meclis çalışmalarını yürüterek Libya tezkeresini kabul etmiştir.

Sayın Şentop’un meclis tutanaklarında geçen ifadesi şu şekildedir: “Anayasa ve İçtüzük, tatilde ve ara vermede Meclis Başkanı’na bu yetkiyi veriyor. Genel Kurul’un toplanmama kararı ise tatil ve ara vermeye göre daha basit ve onun içinde bir parça olan bir karar. Tatil veya ara vermede Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni toplantıya çağırma yetkisini veren Anayasa’nın 93 ve İçtüzük'ün 7'nci maddeleri, Genel Kurul’un toplanmama kararı üzerine onu toplantıya çağırma yetkisini de Meclis Başkanı’na vermektedir.”

Anayasa’nın 93. ve İçtüzük’ün 7. maddeleri, Sn. Şentop’un da doğru olarak belirttiği gibi, ister adı ara verme olsun isterse de toplanmama kararı olsun Meclis’i toplantıya çağırma yetkisini Meclis Başkanı’na da vermektedir. Bu maddeler Meclis Başkanı’na bu yetkiyi nasıl veriyorsa aynı şekilde yeter sayıda milletvekiline, yani bizlere de bu yetkiyi tartışmasız şekilde vermektedir. Bu yetki üzerinde Meclis Başkanı’nın bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. Meclis Başkanı bu çağrıya uymak, 7 gün içinde toplantıyı yapmak zorundadır.

TBMM kayıtlarına bakıldığında 1983 yılından bu yana iktidar ya da muhalefet çağrıları olmuş, 46 olağanüstü toplantı gerçekleşmiştir. Ancak ne yazık ki bu sefer gerçekleşemedi.”

“Muhalefetin olağanüstü toplantıya çağırma hakkının da elinden alınması millet iradesine saygısızlıktır”

Muhalefetin bu yetkisini, 8 siyasi partinin, 230 milletvekilinin iradesini, çağrısını göz ardı etmek muhalefetsiz bir meclis anlayışını ortaya çıkarır. Buna kimsenin hakkı ve yetkisi yoktur. Meclis Başkanı meclisin ülke gündemini ilgilendiren olağanüstü durumlarda toplanmasını ve olaylara müdahale gücünü engelleyemez. Tüm bu nedenlerle, İçtüzüğün 7. maddesinin bir gereği olarak bu olağanüstü toplantı bir an evvel gerçekleşmelidir.”

“Bugün Anayasa’nın 153. maddesini açıkça tanımayıp fiilen kendi paralel yargı düzenini oluşturanlara karşı durmazsak, belki de yarın buna fırsatımız olmayacaktır”

Can Atalay’ın seçilmiş bir milletvekili olduğunu ve Anayasa Mahkemesi’nin ikinci ihlal kararına rağmen hala cezaevinde bulunduğunu belirten Yeneroğlu sözlerine şu şekilde devam etti:

“Ancak mesele sadece Can Atalay değildir. Olanlar bunun çok ötesine geçmiştir, bu mesele yeri Parlamento olan Can Atalay'ı çoktan aşmıştır. Mesele Anayasa'nın geçerliliği, mesele kanunların geçerliliğidir; eğer kanunların geçerliliği daha fazla sulandırılıp yok sayılırsa o zaman Yasama’nın da anlamı kalmaz.

İşte bu nedenle Meclis Başkanı Sayın Kurtulmuş’u ve AK Partili milletvekillerini hukuka uymaya, millet iradesine saygılı olmaya ve Anayasa’yı tanımayan, Yasama’ya parmak sallayanlara karşı Meclis’i bir an evvel toplantıya çağırmaya davet ediyoruz. 8 siyasi parti olarak, talep ettiğimiz olağanüstü toplantı bir an evvel yapılmalıdır. Can Atalay’ın derhal tahliye edilmesi için Meclis Başkanı üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Türkiye'yi savrulduğumuz bu dipsiz hukuksuzluklardan çıkarmalıyız.”

SONRAKİ HABER

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Karal: “Şu an Türkiye’nin en çok çalışan kurumu Merkez Bankası, çünkü sürekli para basıyor”

Sık Sorulan Sorulara Cevaplar


                    

BASIN BÜLTENİNİ
İNDİRİN

Haber ekinde bir basın açıklaması mevcut ise aşağıdaki indirme ikonu ile indirebilirsiniz.

11-01-2024